Ekonomik Krizin Sorumlusu Kara yolu İnşaatları Değil

Yol yapım işleri Karayolları Genel Müdürlüğü'ne, Karayolları Genel Müdürlüğü'de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlıdır. Uab'nın Kgm'e ayırdığı bütçenin yönetim bütçesine oranı bu sene 1.93 olarak kaldı. Geçen sene dolar krizinden dolayı bu oran 1.73'e gerilemişti ve nisan 2019 tarihinden beri personel giderlerinin ödenmesi konusunda ciddi sıkıntılar baş göstermiş, taşeron personeller aylarca maaş alamamış, müteahhitler hak ediş ücretlerini alamadığı için şantiyeleri kapatmış ve iş bırakmıştı.




2016 yılı oranı 2.16, 2017 yılı oranı 2.32, 2018 yılı oranı da 2.36 olarak enflasyon verileri dikkate alınıp, bu yıllarda Kgm'e iyi bir bütçe aktarımı olmuştu. Zira yol yapımlarında kullanılan petrol ürünleri, iş makineleri, ekipmanlar hep döviz cinsiyle ithal edilerek kullanılıyor. Pastadaki en ufak pay personel giderleri, yani emekçinin maaşları. Hep enflasyon altında zam aldıklarını görüyoruz.


Uab bu sene 29 milyar tl bütçe ile 8. sırada kendine yer bulabildi ve herhangi bir somut üretim yaratmayan Diyanet'in bile gerisinde kaldı. Bu bütçe salt Kgm'e aktarılmıyor, hadi yarısını aktardı diyelim, 14 milyar tl eder, diğer kamu bütçeleriyle kıyaslayınca para bile değil. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesi ise 125 milyar tl. Üstüne kpss'dan her sene orantısız memur alımı devam ediyor. Buradan da görebileceğiniz gibi kamu inşaat sektöründeki harcamalar pastanın çok az bir payını kapsıyor ve zannettiğiniz gibi ekonomik krizin asıl nedeni yol yapmak, köprü yapmak değil. Tam aksine ithalat ve ihracatla ülke ekonomisine pozitif istihdam ve katkı sağlayan reel sektörlerdir bunlar.


Türk lirasının dolar karşısında kaybını da göze aldığımızda, Uab adına çalışan kamu kurumlarının ne denli kemer sıktığını, ülkeye somut istihdam ve katkı yaratan bir sektörün ne denli küçüldüğüne rakamlarla şahit oluyorsunuz. Bunun yanında bu sektörden ekmek yiyen işçiler, teknik personeller, bu sektöre yatırım yapmış özel firmalar dolaylı yoldan ekonomide döngüyü sağlayacak bir çok sektör de zarar görüyor ve krizi derinleştiriyor.


Yapılacak şey belli. Somut mal üretmeyen bakanlıkların bütçesinden kısılıp somut üretim yapan ve özel sektörü teşvik eden bakanlıkların bütçesi arttırılmalı. 2021 yılı Uab bütçesi en az 50 milyar tl olmalı ki ancak 2019'den beri istikrarsız devam eden bu duruma bir çözüm bulunabilsin.


Şunu da dip not olarak belirtmeyi uygun görüyorum, 2020 yılında Kgm adına çalışan taşeron firmalar sadece Ocak hak edişlerini alabilmiş olup, Şubat, Mart ve Nisan hak edişleri ödemesi yapılmadı. Yani insanlar 3 aydır maaşsız.

Serhat İnan

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.