Antik Roma'da Kara yolu İnşaatı ve Mühendisliği - Serhat İnan

Hiç şüphesiz, Roma İmparatorluğu tarihin en büyük imparatorluklarından biri. Bunu sağlamalarının bir diğer nedeni ise sahip oldukları geniş kara yolu ulaşımı imkanları. Roma mühendisliği, bugün bile mesleki hayatımızda kullandığımız çoğu uygulamanın temelini oluşturuyor. Başta kontrol ettiği coğrafyalar olmak üzere, tüm Dünya'ya miras bıraktıkları muhteşem mühendislik temelli bilgiler, İspanya'dan Suriye'ye, Kırım'dan Britanya'ya inşa ettikleri amfi tiyatrolar, arenalar, su sarnıçları ve hipodromlarla günümüzde Dünyanın kültürel mirasına katkı yapmış Roma kadar gelişmiş bir medeniyet ve devlet bulunmamakta. Bu sebepledir ki, biz yapı teknik personelleri olarak Roma'nın yeri bizde ayrıdır, öyle de olmalıdır.



Romalılar ilk kez, M.Ö 312 yılında Konsül Cladius döneminde, Appian yolunu yaptılar. Bu yol antik dönemdeki stabilize yollardan farklı olarak yarma kazısı, alt temel, temel ve blok taşlar kullanılarak  yapılmış ilk yoldu. Romalılar, cumhuriyet döneminden yıkılışlarına kadar toplamda 100.000 km'nin üzerinde yol inşa ettiler. Takriben 1 ya da 1.5 km aralıklarla yolcuların bilgilendirilmesi için km taşları kullanmışlardı. Bugün kara yolu inşaatlarında, Roma'dan kalma bu geleneği hala kullanarak tabelalarla ve direklerle km bilgisi tüm Dünya'da evrensel olarak kullanılıyor. Romalılar yol yapımlarında çakıl, kırma taş, volkanik beton ve parke taşları kullanmışlardır. ''Goruma'' adını verdikleri bir ölçüm aletiyle Romalılar, yolu orta eksenden yükselterek kubbe şeklinde eğim vermiş, suyu kenarlarda parke taşlarının köşelerine, buralardan da hendeklere, ya da zeminin kötü olduğu yerlerde drenaj kanalları inşa ederek tahliye etmiştir. Romalılar o zamanlardan beridir yolun en büyük düşmanının su olduğunu anlamış, yollardan suyu uzaklaştırabilmek için topoğrafik ölçümlere odaklanmışlardı. Bazı Roma yolları türlerinde eğimin ters açıyla orta eksene verilerek, hendeklerin orta refüje  yapıldığı da olmuştur.



Romalılar, genelde kurplu yollar yapmamış, kavşakları keşfetmemiş, daha çok yolları düz inşa etmiş, arazinin müsaade etmediği yerlerde L şeklinde inşaya devam etmişlerdir. Muhtemelen kurplarda ölçüyü yakalamakta zorlandıklarından, parke taşlar arasındaki açı genişlediğinden dolayı su birikmesi neticesinde oturmalar olmasından dolayı Romalılar kurplu yolları çok tercih etmemişler. Günümüzde hala bazı Roma yollarının sağlam kalmasının bir diğer nedeni de, alt temel katmanlarından birinde kullandıkları volkanik beton. Özellikle Pompeii bölgesindeki yollarda keşfedilen volkanik cüruf betonu, volkanik küller, kireç ve deniz suyu kullanılarak yapılıyordu. Sonrasında bunun oldukça sağlam olduğunu ve kalıplar yardımıyla istenilen şeklin verilebileceğini keşfeden Romalılar, bu malzemeyi çeşitli yapılarda(özellikle eski Grek şehirlerinin restorasyonunda) da kullanmış, surları bunlarla güçlendirmiştir. Tarihte betonu ilk keşfeden uygarlık olarak Roma'yı kabul ediyoruz. Günümüzde hala bazı teknik personeller tarafından volkanik cüruflu betonun, standart agregalı betondan çok daha dayanıklı olduğu söylenir. Fakat volkanik cüruf takdir edersiniz ki Dünya üzerinde gerçekleşen tüm imalatlara yetebilecek kadar fazla cevhere sahip değil.



Roma'nın kara yolu inşasını detaylı bir şekilde aktaran ilk kişi ise Romalı Tahkimat Mühendisi ve Mimar olan Vitruvius'dur. Tarihte kendi teorik bilgilerini kitaba aktarıp gelecek kuşaklara aktaran ilk mühendis ve mimarlardan biridir. M.Ö 80 dolaylarında Roma Cumhuriyeti'nde doğan Vitruvius, sonrasında İmparatorluğa dönüşen Romanın en parlak ve en zirve zamanında görevini yapmış, sayısız amfi tiyatro, sarnıç, su kanalları, arena ve konut inşaatlarında görev almış ve M.Ö 15 yılında vefat etmiştir. Kendisine bir teknik personel olarak mesleğimize kattığı bilgelikten dolayı tüm meslektaşlarım adına teşekkür ediyor ve anıyorum.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.